EŞELER YAYLASI’NDA BİLİRKİŞİ KEŞFİ YAPILDI – VİDEO HABER

Karamanlı, Tefenni, Yeşilova ile Denizli’nin Acıpayam ilçelerinin ortak dağı olan Eşeler Dağı’nın, Karamanlı sınırları içerisinde bulunan yaylasında faaliyet göstermek isteyen krom madeninin kapasite artırımı talebine karşı “ÇED gerekli değildir” kararının iptali için açılan dava kapsamında bilirkişi keşfi yapıldı.

‘Eşeler Yaylama Dokunma Sivil İnisiyatifi’ tarafından, “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararının iptali için Isparta 2. İdare Mahkemesi’nde açılan davaya, Karamanlı Belediyesi ve Burdur Barosu da müdahil oldu.

Keşif öncesi Karamanlı Belediye binası önünde düzenlenen basın açıklamasına; Belediye Başkanı Fatih Selimoğlu, AK Parti Karamanlı İlçe Başkanı Ömür Karakaya, Karamanlı İl Genel Meclisi Üyesi İsmail Akkaya, Belediye Meclisi üyeleri, Burdur Esnaf Odaları Birliği Başkanı Metin Sipahi, Karamanlı Ziraat Odası Başkanı Hasan Güz, Prof. Dr. Mehmet Doğan Kantarcı, Eşeler Yaylama Dokunma Sivil İnisiyatifi üyeleri, Türkiye Ormancılar Derneği üyeleri ve Avukatı Kemal Aybek, Batı Akdeniz Ormancılar Derneği yönetimi, Kırsal Kalkındırma Derneği üyeleri, Salda Gölü Koruma Derneği üyeleri, sivil toplum örgütleri, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

-“YAYLAMIZ KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR.”

Başkan Fatih Selimoğlu açıklamasında, Eşeler Yaylası’nda açılmak istenen krom madeninin faaliyetinin, belediye olarak girişimlerde bulunmaları ile askıya alındığını belirterek, Belediye, Burdur Barosu ve sivil inisiyatif üyelerinin şahsi olarak dava açması ile keşif heyetinin gelmesini sağladıklarını söyledi.

-“SONUÇ NE OLURSA OLSUN BU MADENİZ AÇTIRMAYACAĞIZ”

Vatandaşların yaylaları korumak için birlik ve beraberlik içerisinde olduğuna vurgu yapan Selimoğlu, “Biz inanıyoruz ki yaylamızda açılmak istenen krom madenini kesinlikle açtırmayacağız. Yaylamız bizim için, Karamanlımız için kırmızı çizgidir. Eşeler Yaylası sadece Karamanlı’nın değil, Tefenni, Yeşilova, Çavdır ve Denizli’nin Acıpayam havzasının su kaynağıdır. Ayrıca yaylamız bizim hem baraj havzasını beslemektedir hem de halkımızın kullandığı içme suyunun kaynağıdır. Onun için biz burada tüm gücümüzle mücadele edeceğiz. Hukuka saygımız sonsuz ancak değerlendirme ne olursa olsun biz halkımız ile birlikte kesinlikle ve kesinlikle bu madeni açtırmayacağız. Bunun böyle bilinmesini isterim.” diye konuştu.

-“EŞELER DAĞI’NIN SUYU ÖNCELİKLE ÇEVREDEKİ CANLILARIN HAKKIDIR”

Eşeler Yaylama Dokunma Sivil İnisiyatifi sözcüsü Dr. Ece Aynur Onur açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Bilimin işaret ettiği kuraklık kendisini gün be gün hissettirmektedir. Meteoroloji genel müdürlüğü verileri ilimizin çok ciddi bir kuraklık tehdidi ile karşı karşıya olduğunu göstermektedir. İçme ve tarımsal sulama için gerekli olan su bugün daha da kıymetli hale gelmiştir. Tarımsal sit alanı statüsü verilen “Karamanlı Büyük Ovası” hem sulu hem susuz tarım için Türkiye’nin en bereketli topraklarındandır.  Açılan ve kapasite artışı istenen krom madeni ocaklarında büyük tonajlarda su kullanılma zorunluluğu vardır. Taahhüt edilen su miktarı bölgenin içme ve tarımsal sulama su ihtiyacından çok daha fazladır. Ayrıca, krom madenine verilecek suyun denetimi yapılmayacak ve kirleticiliği çok olacaktır.

Eşeler Dağı’nın suyu, öncelikle çevrede yaşayan insanların, mevcut bitkilerin ve hayvanların hakkıdır. Yaşadığımız büyük deprem felaketinde suyun ne kadar olmazsa olmaz ihtiyaç olduğunu yaşayarak gördük, görüyoruz.

Bizler biliyoruz ki; bireysel çıkarlar ve para kazanma hırsı, asla ve hiçbir zaman toplumsal çıkarların üstünde olamaz ve olmamalı. İsteğimiz; toplumsal çıkarların ön planda tutularak en kısa zamanda yürütmenin durdurulması, verilen karardan dönülmesi ve iptal edilmesidir.”

Daha sonra bilirkişi heyeti, Eşeler Yaylası’ndaki söz konusu maden sahasında incelemelerde bulundu.

Burada yapılan incelemede, Burdur Barosu Başkanı Ramazan Gedik ve Burdur Barosu Avukatlarından Nazlı Oral, Karamanlı Belediyesi Başkanı Fatih Selimoğlu ve Belediye avukatı Serap Candoğan, sivil inisiyatifi üyeleri, sivil toplum örgüt ve kuruluşları, dernekler, davacı şahıslar, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar hazır bulundu.

İncelemeler kapsamında heyet, avukatlardan ve seçilen temsilcilerden bilgi aldı. Alandaki su kaynakları, yüzey suları, meralık alanlar, endemik bitkiler ve çobanların yaşam alanları tespit edildi.

Karamanlı Belediyesi, yaylaya çıkmak isteyen vatandaşlara ücretsiz ulaşım hizmeti ve alanda kurduğu mobil araçla yemek ikramlarında bulundu.

Jandarma birliklerinin geniş güvenlik önlemleri aldığı bölgede, vatandaşlar, ellerinde; “Dağımız, gölümüz bize emanettir, dokunma”, Eşeler Dağı Salda Gölü’nün su kaynağıdır”, “Salda Gölü’nün korunması için Eşeler Dağı da korunmalı”, “Havama, suyuma, dağıma, gölüme dokunma”, “Siz talanı biz yaşamı savunacağız” ve “Birlikten güç doğar” yazılı pankartlar taşıdı.

– “EŞELER DAĞI YAŞAM KAYNAĞIDIR”

Karamanlı TV’ye açıklamada bulunan İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Doğan Kantarcı, burada üstün ve öncelikli kamu yararı meselesinin olduğuna vurgu yaparak, “Bu dağ bu bölgede yaşayanlar için bir yaşam kaynağı. Bu dağa düşen yağış hem derelerdeki yüzey suları hem de yeraltı suları olarak intikal ediyor. Bunları halk içme suyu olarak, tarımsal sulama suyu olarak ve hayvanlarını sulamak için kullanıyor. O halde burada öncelikli ve üstün bir kamu yararı var. O da su ve tarım. Bu insanların burada devamlılığı meselesi var.” diye konuştu.

-“KARAMANLI YAYLASINDA YÖRÜK-TÜRKMEN KÜLTÜRÜ YAŞATILIYOR”

Kantarcı Karamanlı’da Yörük-Türkmen yayla kültürü geleneğinin devam ettiğine işaret ederek şöyle devam etti:

“Burada halkın yaylalarına ve birbirlerine olan bağlılıklarını gördüm. Bu bir kültür. Eğer yaylayı yok ederseniz, insanlar buradan şehirlere göç ederler. Şehirler gecekondulaşmaya döner. O zaman kültür de kaybolur. Sadece insanlarımızı korumak değil, insanların devamlılığını ve dolayısıyla da kültürümüzün de devamlılığını sağlamak gerekir.”

Yaylada çobanlık yapan Halil Uğurel, “Yaylaların suyu krom madeni tarafından çekildiği zaman, Karamanlı halkı susuz kalacak.” dedi.

Çobanlardan Hüseyin Özçoban, 60 yıldır yaylada çobanlık yaptığını dile getirerek, “Buraları mallarımız yayılsın diye koruyacağız. Elimizden geleni yapacağız” şeklinde konuştu.

Ramazan Solak, Tefenni Yaylası’nda faaliyet gösteren bir krom ocağının çevreye büyük zarar verdiğini anlatarak, şunları söyledi:

“Krom madeni açılması halinde yarın buranın da olacağı bu. Çocuklarımız için buralara sahip çıkmalıyız.”

Haberin videosunu izlemek için lütfen tıklayınız.

Dr. Ece Aynur ONUR
Murat ÇOBAN / KMM